terorsuzturkiye Bu Alan adı satılıktır.

SAYIN BEYEFENDİ KURUCU SİYASİ VEYA YANDAŞ GAZETECİ TROL BOKUNDA BOĞULANLAR YILLARCA TERÖRİST, TERÖRİSTBAŞI, ONLARLA KONUŞANLARI DA HAİN GİBİ YAFTALADINIZ, ŞİMDİ BAZILARINIZ NEREDEYSE ADAMLARIN KIÇINI ÖPECEK, BAZILARINIZ KURUCU ÖNDER, SAYIN, BEYEFENDİ DİYORSUNUZ, HATTA YÜCE MECLİSTE GELSİN KONUŞSUN CÜRETİNİ BİLE GÖSTEREBİLİYORSUNUZ AMA BİZ HALA TERÖRİST, TERÖRİSTBAŞI DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ. BU ARADA SİZ YARIN YİNE TÜKÜRDÜĞÜNÜZÜ YALARSINIZ KATİL İSRAİL, TERÖRİST İSRAİL İÇİN DE KİMBİLİR NE DiYeCECEKSİNİZ KAMUOYU SİZDEN AÇIKLAMA BEKLER. Siz de bu alana reklam verebilirsiniz iletişim için aşağıdaki mailden başvurabilirsiniz. TERÖRSÜZ TÜRKİYE ALAN ADI SATILIKTIR. Sayın İletişim Başkanı ve ilgili kamu görevlileri, Ülkemizin iletişim ve dezenformasyonla mücadele alanındaki projelerini yakından takip ediyoruz. Ancak, “Terörsüz Türkiye” gibi önemli bir mesajı taşıyan bir alan adının alınmamış olması, kamuoyu nezdinde eksiklik olarak algılanabilir. Bu tür projelerde, alan adlarının zamanında tescil edilmesi, çalışmaların etkinliğini artırabilir. Bu konuda daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde yürütülen projelerde, yüzlerce danışman ve uzman görev almakta. Bu ekiplerin, böylesi önemli bir detayda daha hızlı hareket edebileceğine inanıyoruz. Kamu kaynaklarının verimli kullanılması ve projelerin daha etkin yönetilmesi, hepimizin ortak beklentisidir. Dezenformasyonla mücadele konusunda düzenlenen paneller, yayımlanan kitaplar ve diğer çalışmalar değerli olsa da, teknik konularda (örneğin, alan adı tescili gibi) daha proaktif adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu, kamuoyunun güvenini güçlendirecektir. Kamuoyuna Duyuru: Konuyla ilgili olarak, CİMER üzerinden bir proje önerisi sunulmuş ve 08.04.2025 tarihinde cevap alınmıştır. CİMER’in cevabında, başvuruların yoğunluk nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bizzat incelenemediği, ancak görevlendirilen ekiplerce değerlendirilerek ilgili kurumlara yönlendirildiği belirtilmiştir. Bu cevabı dikkate alarak, demokratik ve özgür irademizle, söz konusu alan adını satmaya karar verdik. İlgilenenlerin hayrına olmasını dileriz. Usta Joseph Goebbels yaşasaydı kime kızardı çok merak ediyorum.

Değerli kamuoyu, “Terörsüz Türkiye” alan adı, ülkemizin terörle mücadele vizyonunu destekleyebilecek önemli bir dijital varlıktır. Ancak, bu tür projelerin uygulanması siyasi tartışmalara yol açabilir ve kamuoyu desteğinin kazanılması zaman alabilir. Bu nedenle, alan adını satma kararı aldık. Amacımız, bu alan adının, ülkemizin ortak değerlerine uygun şekilde kullanılabilecek bir kuruma devredilmesidir. SEVGİLİ Fahrettin sen daha kendi adına sahip çıkamamışsın nereden bu isimlere sahip çıkasın parayı veren düdüğü çalacak milletiradesi.com onuda yakında satışa çıkaracaklar bilgine. Satış Şartları ve Fiyat Listesi: Alan adının satış süreci, şeffaf ve kurumsal bir şekilde yürütülecektir. DİLEKÇE TALEBİNİZE İSTİNADEN YETKİLİMİZ TARAFINDAN ARANILACAK VE GEREKLİ ŞARTLARI SAĞLIYORSANIZ SÜREÇ HIZLI BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLECEKTİR. Farklı kurumların ihtiyaçları ve projenin potansiyel etkisi göz önüne alınarak, aşağıdaki fiyat listesi belirlenmiştir: • Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar): 100.000 USD • Yerel Yönetimler (Belediyeler): 125.000 USD • Kamu Kurumları: 150.000 USD • Özel Sektör (Şirketler veya Medya Kuruluşları): 200.000 USD • Uluslararası Kuruluşlar: 500.000 USD SİYASİ PARTİLER İÇİN MHP : 100.000 USD CHP : 150.000 USD AKPARTİ - DEM 250.000 USD Not: Fiyatlar, günlük USD kuru üzerinden hesaplanacak olup, makbuz karşılığı ve +stopaj banka havalesi yoluyla ödenecektir. (VERGİLENDİRİLMİŞ KAZANÇ KUTSALDIR Başvuru Süreci: • Talep eden kurumlar, aşağıda belirtilen e-posta adresine resmi bir dilekçe ile başvurabilir. • Satış, yalnızca kurumsal başvurulara açıktır. Bireysel başvurular kabul edilmeyecektir. • Başvurular, öncelik sırasına göre değerlendirilecektir. Bu alan adının, ülkemizin terörle mücadeledeki kararlılığına katkı sağlayacak bir projede kullanılması en büyük temennimizdir. İlgilenen kurumların, bu sorumluluğu üstlenerek kamuoyu nezdinde olumlu bir etki yaratacağına inanıyoruz. | YASAL BİLDİRİM : *Kamuoyuna ve Yetkili Makamlara Açıklama* Amacı sadece kamuoyunu bilgilendirmek olan, dile getirdiğimiz fikirlerimiz ve açıklamalarımız nedeniyle hakkımızda hukuka aykırı yasal işlem yapılması; ifade ve basın özgürlüğü ile bağdaşmaz, demokratik hukuk devleti değerleri bakımından kabul edilemez niteliktedir. Kamuoyunu bilgilendirmek ve kamuoyunun bir görüş oluşturmasına imkan sağlamakla görevli kamusal alanlar ifade özgürlüğü söz konusu olduğunda eleştiri, özgürlük ve hak alanı daha geniştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Dalman V. Romanya kararında, ifade özgürlüğünün yalnızca olguların ifade edilmesiyle sınırlı olmadığı, bu özgürlüğün önemli bir unsurunun da kanaatlerin ve değer yargılarının dile getirilmesi olduğu belirtilmiştir. Ben, M.Y. demokratik düşünce ve kanaatlerimi özgürce ifade etme hakkımı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler kapsamında kullanmaktayım. Bu haklarımın engellenmesi, baskı veya şiddet altına alınması, hukuka aykırı bir şekilde gözaltına alınmam ya da tutuklanmam gibi anti-demokratik girişimler karşısında, tüm yasal haklarım saklı kalmak üzere, bu tür eylemleri peşinen reddettiğimi kesin ve net bir şekilde beyan ederim. Kamu yararı gözeterek ve “Kamuoyuna Açıklama” “Kamuoyuna” başlığı altında paylaştığım görüş ve ifadelerim nedeniyle hakkımda herhangi bir yasal süreç başlatmayı planlayanları peşinen ve en güçlü şekilde uyarıyorum. Elimde söz konusu konularla ilgili tüm bilgi ve belgeler mevcut olup, bu açıklamalarımın bilerek ve isteyerek kamuoyuyla paylaşıldığı apaçık ortadadır. Buna rağmen, şahsıma yönelik haksız yere dava açılması, gözaltı veya tutuklama gibi işlemlerin uygulanması durumunda, bu kararlara onay veren ve imza atan tüm mahkeme ve devlet görevlilerini resmi olarak ve son kez uyarmaktayım. Bu tür kararlar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, ulusal yasalara ve uluslararası hukuk kurallarına açıkça aykırılık teşkil etmekte; düşünce, ifade, özgürlük ve güvenlik haklarımın ağır bir şekilde ihlali anlamına gelmektedir. Bu hukuksuzluklara imza atanlar, sonuçlarına katlanmak zorundadır. *Hukuki Çerçeve ve Yetkililere Uyarı:* Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 25. maddesi (düşünce ve kanaat hürriyeti), 26. maddesi (ifade hürriyeti) ve 19. maddesi (kişi hürriyeti ve güvenliği) temel haklarımı güvence altına almıştır. Anayasa’nın 90. maddesi gereğince, AİHS’nin iç hukuka üstünlüğü kabul edilmiştir. AİHS’nin 5. maddesi (özgürlük ve güvenlik hakkı), 10. maddesi (ifade özgürlüğü) ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 9. maddesi (keyfi tutuklama yasağı) ile 19. maddesi (düşünce ve ifade hürriyeti) haklarımın temel dayanaklarıdır. Hakkımda gerçekleştirilecek herhangi bir gözaltı veya tutuklama işlemi, Türkiye Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) madde 90 ve devamındaki hükümlere uygun olmalı, kanuni bir dayanak taşımalı ve orantılılık ilkesine riayet edilmelidir. Aksi halde, bu işlemler hukuka aykırı olup, uluslararası insan hakları mahkemelerinde hak ihlali olarak tescil edilecektir. Yetkilileri, keyfi ve hukuksuz uygulamalardan şiddetle kaçınmaya, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygı göstermeye son kez çağırıyorum. Aksi takdirde, bu uyarıyı dikkate almayanlar, doğacak tüm sonuçlardan şahsen sorumlu olacaktır. *Maddi ve Manevi Zararlara İlişkin Kesin Sorumluluk ve Tazminat Haklarım:* Hukuka aykırı bir şekilde gözaltında tutulmam ya da tutuklanmam nedeniyle şahsımın uğradığı veya uğrayacağım maddi ve manevi zararların yanı sıra, global ortaklarımın maruz kaldığı veya kalabileceği kayıplardan dolayı, bu kararlara imza atan ve onay veren tüm görevliler şahsi ve tüzel olarak tam sorumludur. Bu zararların tazmini için yerel mahkemelerde ve uluslararası platformlarda yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağımın bilinmesini isterim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi ve ilgili diğer insan hakları kuruluşları nezdinde maddi ve manevi tazminat taleplerim ile yaptırımlara yönelik başvurularım saklıdır. Dahası, bu hukuksuzluklara imza atanların malvarlıklarına, mülklerine ve maaşlarına haciz konulması dahil olmak üzere, Türk Borçlar Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde tüm hukuki yolları kullanacağımı açıkça bildiririm. Bu kişiler, şahsi servetleriyle ve gelirleriyle bu zararları karşılamak zorunda kalacaklarını peşinen kabul etmiş sayılır. *Son İhtar ve Uyarı:* Bu açıklama, hukuki süreçlerin başlatılmasından önce ilgili taraflara resmi bir bildirim niteliği taşımakta ve şahsıma yönelik haksız uygulamaların derhal durdurulması için son bir ihtardır. Bu ihtarı yok sayanlar, hukukun tüm gücüyle karşı karşıya kalacak; malvarlıkları, mülkleri ve maaşları haczedilerek tazminat taleplerim karşılanacaktır. Demokratik haklarımı kullanmamdan dolayı bana yöneltilecek her türlü anti-demokratik müdahaleyi reddeder, bu tür girişimleri başlatanları maddi ve manevi tazminat sorumluluğuyla birlikte en sert şekilde uyarırım. Elimde mevcut bilgi ve belgelerle, hürriyet ortamında göreceğim tüm zararlara karşı görevlileri, davacıları ve iftiracıları sorumlu tutacağımı; bu sonuçları peşinen kabul etmiş sayılacaklarını kesin bir dille beyan ederim. *Sonuç:* Demokrasi dışı hiçbir eylemde bulunmadığımı, ancak demokratik haklarıma müdahale edilmesini asla kabul etmeyeceğimi tekrar vurgularım. İşbu açıklama, kamuoyuyla paylaşılmak üzere açık bir beyan niteliğindedir ve tüm yasal haklarım saklıdır. Yetkili makamları, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına riayet etmeye son kez çağırıyorum. Aksi halde, bu metinde belirtilen tüm yaptırımları uygulamaktan çekinmeyeceğim. Saygılarımla,